ancak;
külliyen yalan olan, yıllar yılı bize tekrar tekrar yutturulan çakma kavramdır gerçekte. devlet vatanı ile de milleti ile de bölünmezliğini iddia ediyor ancak tek yaptığı bütünü homojen hale getirmeye çalışmak. oysa bütün olmanın tek karşılığı tek tip olmak değildir, bir bütün pekala çok sesli ve çok renkli de olabilir. fakat bunu bizim devlet politikamızın algılaması imkansız sanki, illaki tek tip olacaz: ırkçı, sünni. yok efendim herkes saf türk ve sünni olmak zorunda değil. olamaz da zaten, musta kemal'in kemikleri sızlar bugünki devlet politikasını görse.
külliyen yalan olan, yıllar yılı bize tekrar tekrar yutturulan çakma kavramdır gerçekte. devlet vatanı ile de milleti ile de bölünmezliğini iddia ediyor ancak tek yaptığı bütünü homojen hale getirmeye çalışmak. oysa bütün olmanın tek karşılığı tek tip olmak değildir, bir bütün pekala çok sesli ve çok renkli de olabilir. fakat bunu bizim devlet politikamızın algılaması imkansız sanki, illaki tek tip olacaz: ırkçı, sünni. yok efendim herkes saf türk ve sünni olmak zorunda değil. olamaz da zaten, musta kemal'in kemikleri sızlar bugünki devlet politikasını görse.
madem bölünmez bütünlük diyoruz neden floryada doğan bebekle hakkari'de doğan bebek bölünmez bütün olamıyor? neden birisi her türlü olanağa sahipken öbürü eğer biraz şanslıysa çoban olabiliyor. neden? nerede kaldı bölünmez bütünlük? bölünmez bütünlük ne yazık ki ırkda ve sünnülikte kaldı ve diğerlerini yok etmede.
modern olma iddiasında isek saygı göstereceğiz farklılıklara, bu bize karşılıklı saygıyı getirecek, karşılıklı saygı da refahı. amaç eğer müreffeh bir toplum yaratmak ise devletin politikasının kökten değişmesi gerekiyor, yoksa birileri müreffeh değilken kimse tam müreffeh olamıyor. eğer bölünmez bütünlükse bu vatanın ve milletin her anlamda bölünmemesi demek olmalı: eğitimde de, sağlıkta da, kimliğini açıklama özgürlüğünde de, yurttaş olmada da. Atatürk'ün yaptığı "vatandaş olan herkes türktür" tanımı da tam budur.
0 Comments:
Post a Comment